Chery, Eylül ayında ulaştığı 145.380 araç satışıyla önceki yıla göre %92,1’lik etkileyici bir artış elde etti. Art arda üç ay boyunca tarihi satış rekorlarını kıran marka, yılın ilk üç çeyreğinde toplamda 893.930 araç satarak %37,3’lük bir büyüme yakaladı. Çin Otomobil Üreticileri Birliği’nin verilerine göre, bu oran ulusal pazarın yaklaşık dört katı büyüklüğünde. Özellikle “Altın Eylül” döneminde üst üste dördüncü kez aylık 100.000 adetin üzerinde satış gerçekleştiren Chery, pazardaki liderliğini perçinledi.
TIGGO8 ve TIGGO7 serileri, Ocak-Eylül döneminde sırasıyla 141.400 ve 119.700 adetlik küresel satış hacmine ulaşarak Chery'nin satış başarısında büyük rol oynadı. Bu modeller, yalnızca bireysel kullanıcıların değil, bazı ülkelerdeki devlet yetkililerinin de tercihi oldu. Bu da, Chery'nin kalite ve güvenilirlik konusundaki uluslararası itibarını pekiştirdi.
16 Eylül’de gerçekleştirilen “Yaoguang 2025 Chery Teknoloji Günü” kapsamında marka, gelecek odaklı teknoloji stratejisini tanıttı. Bu strateji, platform mimarisi, üçlü güç sistemleri, akıllı sürüş teknolojileri ve bulut tabanlı entegrasyonlar gibi 13 ana başlıktan oluşuyor. Etkinlikte ayrıca Chery’nin geleceğin mobilitesini temsil eden yeni konsept aracı GENE de tanıtıldı.
GENE, otomotiv endüstrisinin metaverse ile buluşmasının simgesi olarak öne çıkıyor. Araç, gerçek ve sanal sürüş modları arasında geçiş yapabilen dinamik bir tasarıma sahip. Gerçek modda geleneksel bir sürüş deneyimi sunan GENE, metaverse moduna geçtiğinde ise otomatik sürüşe geçerek kullanıcıya VR gözlükleriyle sanal bir yolculuk sunuyor. Araç içinde direksiyon ve koltuk pozisyonları da otomatik olarak kullanıcı deneyimine göre ayarlanıyor.
Sürgülü bagaj bölmesi, iki adet drone ve elektrikli kaykayla donatılan GENE, açık hava yaşamına entegre edilmiş bir mobil deneyim vadediyor. Drone’lar tarafından kaydedilen görüntüler doğrudan araca aktarılabiliyor, yolcular ise bu verilerle oluşturulan VR senaryolarını araç içinde deneyimleyebiliyor.
GENE’nin sunduğu etkileşimli alan sayesinde sürücüler ve yolcular artık yalnızca ulaşım değil, aynı zamanda eğlence ve dijital etkileşim de deneyimleyebiliyor. Gelişmiş donanımları ve metaverse ile kurduğu bağ sayesinde araç, kullanıcıya benzersiz bir kişisel alan ve alternatif bir sürüş deneyimi sunuyor.